TÜRKİYE’NİN SAHNELERE ÇIKAN İLK ASSOLİST TRANSSEKSÜELİ: AYLİN BERKAY NAMI DİĞER; SERBÜLENT SULTAN

0
3577

70’li yıllarda özellikle gazinolar dolup taştığı zamanlarda assolistleri çok ama çok iyi takip ederdik. Gazinoların en önemli lokomotifiydi assolistler. 60’larda şarkıcı olarak Adnan Pekak, dansçı-şarkıcı olarak Kudret Şandra ile başlayan süslü püslü ve makyajlı erkeklerin sahneye çıkışı, 70’lerin başında Zeki Müren ile başka bir boyuta geçmişti. Zeki Müren’in giydiği kıyafetlere halkın tepki göstermeyip daha çok ilgi göstermesi ve gazinoların dolup taşması başka isimlerin önünü açmıştı. Özellikle 70’lerin ortasından sonra Bülent Ersoy’un çıkışı ile gazino ve plak dünyamızda başka bir evreye geçilmişti.

Türk halkı ne Zeki Müren’in pullu payetli mini etekli kıyafetlerine ne de Bülent Ersoy’un sahnelerde giydiği dekolte kıyafetlere ve göğsünü açmasını takıyordu. Hatta kıyamet koparcasına alkışlarla karşılık verirken gazinolar dolup taşıyordu. Her ne kadar Zeki Müren ve Bülent Ersoy kadar sahne kıyafetlerinde çok cesur olmasalar bile tavır ve sahne duruşları ile Talha Özmen, Erhan Tünay, Seracattin Erman vardı. Yanı sıra daha fazla cesur olup kadın kıyafetleri ile çıkan Savaş Sökmen, Aylin Berkay, Tijen Erman, Barlas Noyan, Emel Aydan, Lemi Duygun, Derya Sonay gibi isimler de sahnelerde yer almaya başladı. Aralarından Seracettin Erman, Erhan Tünay, Emel Aydan, Talha Özmen, Aylin Berkay (Serbülent Sultan) plak bile yapıp Bülent Ersoy’a ciddi rakip olmaya başladılar.

Zeki Müren kendini hep bu olaylardan bu çekişmelerden uzak tuttu ve tutturdu. Çünkü Zeki Müren’in gücünü yıkabilmeleri çok zordu. O dönemin etkili magazin gazeteleri Hafta Sonu, Haftanın Sesi, Modern Gazete, Şey bu isimleri manşetlerine taşıdı. 1’inci sayfaya taşıdığı gibi onlara daha cesur pozlar verdirmekten çekinmediler. Sahneye çıkıp plak doldurmakla kalmayıp o yılların furyası seks filmlerinde bile rol aldılar. İçlerinde ameliyatla kadın olup pembe nüfus cüzdanıyla bu savaşın içinde ilk başarıyı yakalayan Aylin Berkay oldu. Assolist olarak sahnelere çıkarak diğer rakiplerine fark attı. Türkiye o yıllarda “transseksüel” kavramının ne anlama geldiğine ve kullanımına çok aşina değildi. Aylin Berkay adını ve cinsiyetini değiştirerek sahnelere çıkan ilk assolist oldu. Serbülent Sultan’ın serüvenine gelmeden o döneme kısaca bir göz atalım;

12 Eylül darbesinden sonra Kenan Evren sahne dünyasına da el koydu. Gazinolara çıkışlar zorlaşmaya başladı. 14 Nisan 1981’de Bülent Ersoy Londra’da ameliyat olup kadın olarak Türkiye’ye döndü. Bülent Ersoy’un bu değişimi ile sahnelere gelen hareketlenme 12 Eylül darbecilerini iyice rahatsız etti. Özellikle İzmir Fuar’ında Bülent Ersoy’un sahnede göğüslerini göstermesi bardağı taşıran son damla oldu. 14 Haziran 1981’de “Kadın kılığında sahneye çıkan erkeklere ve transseksüellere” sahneye çıkış yasağı geldi. Yaklaşık sekiz yıl süren bu yasak boyunca yukarıda saydığımız isimlerin plak ve sahne hayatları durdu ve sekteye sekteye uğradı. En sonunda dönemin başbakanı Turgut Özal sayesinde yasak kalktı ve başta Bülent Ersoy olmak üzere sahnelere dönüş başladı. Ama geçen sekiz yılda çok şey değişmişti. Çoğu tekrar iş ve çıkacak sahne bulamadı. Tabi ki Bülent Ersoy hariç.

Şimdi Aylin Berkay’a gelelim; 1952 Samsun doğumlu Aylin Berkay’ın ilginç bir hikayesi var. Gerçek adı Ali Saraç ama kadınlığa geçip cinsiyet değiştirmesi ile adı Aylin Berkay olmuştu. Çift cinsiyetli doğmuştu ve 19 yaşını bitirdikten sonra ameliyatla kadın olmayı tercih etmişti. Aylin Berkay olduktan sonra dansözlük yapmaya başlamış, sonra da şarkıcılıkta karar kılmıştı. Aslında sahneye karşı olan hevesi çok küçük yaşlarda başlamış ve ilk kez sahnelere düğün salonlarında çıkmıştı. Askerliğini bitirdikten sonra kadınsı özlemlerin esiri olmaya başlamış, kaşlarını ve dudaklarını boyayarak hatta dantelli buluzlarla sahneye çıkmaya başlamıştı. Ali Saraç, ameliyatla kadın olduktan sonra siyah saçları ve şuh bakışlarıyla çok güzel bir kadın olmuştu. Çok sonraları saçını boyatarak sarışın olmayı tercih ettti. 1977 yılında Adana pavyonlarında şarkıcılık yapan Aylin Berkay güzelliği, seksapeli ve eğlenceli sahnesiyle pamuk diyarının bir çok pamuk ağasını peşinde koşturmuştu.

1978 yılında Türk sinemasında seks filmleri furyası devam ederken kendini bu filmlerin içinde buldu Aylin. Adana pavyonlarında çalışırken kaldığı otelin odasında gazetelere baby doll ile verdiği pozları büyük olay olmuştu. Ufak rollerle başladığı ilk filmler sonrası şöhretle birlikte başroller de geldi. İki yılda toplam 14 filmde rol aldı. “Esmerin Adı Sarışının Tadı”, “Oooh Oh”, ‘’Fırçana Bayıldım Boyacı’, “Kadınlar Hamamı”,  “Yaz Deftere” gibi filmler bunlardan bazıları oldu.

Pavyonlarda başlayan zorlu sahne yaşantısı Nisan 1979’da çıkardığı ‘’Kimbilir – Ben Küskünüm Feleğe’’ 45’lik plağı ile bambaşka bir boyuta geçti. İlk plağı listelere girdi. Hatta aynı şarkıyı ilk okuyan Yeliz ve sonradan okuyup şöhrete kavuşan Kibariye ile çekişmeye başladı. Hemen arkasından çıkardığı ilk LP’si ile dikkatleri üzerine çekmeye devam etti. Assolitliğe yükseleceği zaman değişiklik yapıp adını Serbülent Sultan yaptı. Serbülent Sultan oluşu çok büyük gazete ilanları ile farklı bir kampanya ile duyuruldu. O zamanlar için çok alışık olmadığımız bir reklam kampanyası ile günlerce gazetelerin gazino ilanları sayfasında ‘Sahnelerde Büyük Olay: ÜESRBNEBTLUALTNS’ ilanları çıktı.

Bülent Ersoy’un yükselişine karşı Serbülent adıyla assolistliğe terfi etmişti. Bülent Ersoy ameliyatla kadın olacağını açıkladığı zaman gazete röportajlarında “Bülent Ersoy kadın olamaz. Olursa ya çıldırır, ya intihar eder” diyordu. Tabi böyle bir şey olmadığı gibi Bülent Ersoy da rakiplerine “Bana yetişmeleri için kırk fırın ekmek yemeleri lazım” diyerek meydan okuyordu. Serbülent Sultan’ın assolistliği çok süremedi. Çünkü elinde pembe nüfus cüzdanı olmasına rağmen, 1981’de başlayan sahne yasağından Serbülent Sultan’da etkilendi. Sahneye gizlice çıkanlar hemen fark ediliyor ve tekrar yasakla karşı karşıya kalıyordu.

Serbülent Sultan pembe nüfus kağıtlı bir kadın olmasına rağmen, kadın kılığında sahneye çıkanlarla aynı kaderi paylaştı. Kendini yurt dışına attı çalışmak için. O yıllardan sonra uzun süre Almanya ve Londra’da yıllarca sahne aldı. Plak devri kapandıktan sonra başlayan kaset yapma modası ile iki kaset yaptı ve o yıllar moda olan video kasetlerde sahne performansı yaparak hayranlarına ulaşmaya çalıştı. Hayatına Türkiye ve Londra’da devam ediyor ve artık sadece özel gecelerde sahne alıyor.

1981 yılında verdiği röportajında “Sonradan kadın olanların, güzel olsalar da zarif olamazlar. Bir kadının bel inceliği, kalça hatları istenildiği kadar ameliyat olsun, bir transseksüelde oluşamaz” demişti. O günlerde Twitter yoktu ki bu sözleri olay olsun, adı TT’lerden düşmesin.

Instagram’dan ve Twitter’dan Serbülent Sultan’ı takip etmeyi unutmayın.
www.instagram.com/serbulentsultan
www.twitter.com/serblent4

Hakan Eren

Paylaş

CEVAP VER